İffetin 19 İnceliği

 Kur’an-ı Kerim, yaşadığımız her olayda bize bir rehberdir. O olaylara iman ve ihlâsla nasıl bir ruh kazandırılacağını, güzel ahlâkla onlara nasıl bir elbise biçileceğini, biz, mucizevî bir nazma sahip olan Kur’an-ı Kerim’den öğrenmekteyiz.

Kur’an-ı Kerim, iffetin de yol ve yöntemini bize bildirmekte. Kasas Sûresi’nin 23. ayetinden 28. ayetine kadar hanımlara ve erkeklere iffetin 19 inceliğini öğreterek birbirlerine karşı nasıl iffetli davranacaklarını tarif etmektedir.
Kur’an-ı Kerim’in Kasas Suresi’nin 23. ayeti ile başlayıp 28. ayetiyle biten bölüm mealen şöyledir:

(Musa) Medyen suyunun başına varınca, oranın halkından bir topluluğu, hayvanlarını sularken buldu. Onların gerisinde ise, hayvanlarını suya gitmekten alıkoyan iki hanım gördü. Onlara: “Bu hâliniz nedir“, diye sordu. Dediler ki: “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız; babamız ise çok yaşlıdır (gelip hayvanları sulayacak hâli yoktur)”. Musa onların hayvanlarını suladı, sonra bir gölgeye çekildi. “Ey Rabb’im”, dedi. “Bana ihsan edeceğin her hayra muhtacım.”

Derken, o iki hanımdan birisi istihya üzere (utana utana, mahcup) bir yürüyüşle geldi.“Hayvanlarımızı sulamanın karşılığını vermek üzere babam seni çağırıyor”, dedi. Musa gelip başından geçenleri onların babalarına anlattı. Babaları da Musa’ya; “Korkma”, dedi. “Artık o zalimler güruhundan kurtuldun.” O hanımlardan biri şöyle dedi: “Babacığım, onu ücretle (çoban) tut! Şüphesiz, ücretle istihdam ettiğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir kimsedir.

Babaları (Musa’ya) dedi ki: “Sekiz sene bana çalışman şartıyla şu kızlarımdan birini sana nikâh etmek isterim. On yıla tamamlarsan, o da senin bir lütfun olur. Ben sana güçlük çıkarmak istemem. Beni inşallah salih kimselerden bulacaksın.” Musa: “Bu seninle benim aramda bir anlaşmadır, dedi. İki müddetten herhangi birini tamamladıktan sonra, artık bir çekişme olmayacak ve daha fazlası benden istenmeyecektir.” Söylediklerimizi Allah görüp gözeticidir. (Kasas suresi-23-28)

İFFETİN 19 İNCELİĞİ

“İffetin 1. inceliği: İffetli hanımlar erkeklerle iç içe olmamalı ve bir kenarda durmalı. Ayet-i kerime buna “Onların (erkeklerin) gerisinde” ifadesiyle işaret ediyor.

İffetin 2. inceliği: İffetli hanımlar erkeklerle iç içe bir araya getirecek sebeplerden uzak durmalı. Ayet-i kerime buna “Hayvanlarını suya gitmekten alıkoyan iki kadın” ifadesiyle işaret ediyor.

İffetin 3. inceliği: İffetli hanımların yabancı erkeklerle konuşma zorunluluğu varsa maksadı anlatacak kadar kısa konuşmalı. Ayet-i kerime buna “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız; babamız ise çok yaşlıdır (gelip hayvanları sulayacak hâli yoktur)” ifadesiyle işaret ediyor. Burada ne az ne de çok bir ifade var. Maksadı anlatan çok kısa bir cümle seçilmiş. Çünkü Musa (as) onlar için yabancı bir erkek.

İffetin 4. inceliği: İffetli hanımlar yabancı erkeklerle karşılıklı sohbete sebep olacak tarzda konuşmamalı. Ayet-i kerime buna “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız; babamız ise çok yaşlıdır” cümlesindeki fazla açıklamayla işaret ediyor. Çünkü bu ifade karşılıklı konuşmaya sebep olacak şu muhtemel soruların hepsini karşılıyor: “Niçin erkeklerin gerisinde duruyorsunuz? Hayvanlarınızı niçin sulamıyorsunuz? O halde ne zaman sulayacaksınız? Sizin bir erkeğiniz yok mu? O halde niçin o gelip sulamıyor?” gibi…
Bu muhtemel sorular karşılıklı konuşmayı doğuracağı için burada en iffetli cevap seçilmiş, tekrar soru sormaya imkân bırakılmamıştır.

İffetin 5. inceliği: İffetli hanımlar yabancı erkeklerle sohbet kapısını açacak tarzda yuvarlak sözlerle değil kesin ifadelerle konuşmalı. Ayet-i kerime buna “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız” cümlesindeki olumsuzluğu ifade eden kesin hükümle işaret ediyor.
O kadınlar “Biz sonra sularız” gibi genel bir cümle kullanmıyor. Çünkü o zaman bu ifade bir sohbet kapısını açabilirdi.

İffetin 6. inceliği: Erkeklerin de yabancı hanımlarla konuşma zorunluluğu varsa onlar da sözlerini kısa tutmalı. Ayet-i kerime buna “Bu hâliniz nedir?” sorusuyla işaret ediyor. Çünkü Hz. Musa’nın (as) iffeti o kadınlardan daha fazla olduğu için onlara bir kelimelik soru soruyor.

İffetin 7. inceliği: İffetli erkekler, iffetli sözlerle maksadına ulaşınca hanımlarla konuşmayı bitirip susmayı tercih etmeli.Ayet-i kerime buna, “Musa onların hayvanlarını suladı” cümlesiyle işaret ediyor. “Hayvanlarınızı sulamamı ister misiniz?” diye sormadan kalkıp onları suluyor. Çünkü her soru bir cevabı doğuracağından Hz. Musa iffetinden dolayı bu kapıyı açmıyor.

İffetin 8. inceliği: Bir erkek bir hanıma iyilik yapmışsa iffetin gereği olarak o hanımdan gelecek teşekküre veya güzel sözlere meydan vermemeye çalışmalı. Ayet-i kerime buna “Sonra bir gölgeye çekildi” cümlesindeki “sonra” kelimesiyle işaret ediyor. Demek Hz. Musa(as) sulamanın ardından herhangi bir konuşmaya mahal vermeden hemen oradan uzaklaşıyor.

İffetin 9. inceliği: Şartlar ne kadar zorlarsa zorlasın iffetli hanımlar erkeklerle iç içe bir arada bulunmamak için elden geldiğince gayret göstermeli.Buradaki ayet-i kerimelerden anlıyoruz ki o kadınlar: “Hayat şartları bizi zorluyor? Beraber gideceğimiz mahrem bir erkeğimiz de yok. Hem subaşında insan çok olduğu için halvet de olmaz. Ayrıca onları beklersek geç de kalırız. O halde erkeklerin arasında biz de hayvanlarımızı sulayabiliriz” demiyorlar. Bütün bu haklı sebeplere rağmen iffetlerinin gereği olarak erkeklerin gerisinde beklemeyi tercih ediyorlar.

İffetin 10. inceliği: İffetli hanımlar yabancı erkeklerle iç içe beraber olmamak için onların azlığına veya çokluğuna bakmamalı. Ayet-i kerime buna “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız” cümlesindeki kapsamlılıkla işaret ediyor. Çünkü o kadınlar “Çobanlar biraz azalsın da biz hayvanlarımızı öyle sularız” demiyorlar.

İffetin 11. inceliği: İffetli bir erkek iyilik yaptığı bir hanımla tekrar karşılaşırsa – 8. maddedeki sakıncaya düşmemesi için – samimi sohbete kapı açacak herhangi bir söz söylememeli. Bu ayetlerden anlıyoruz ki o kadınlardan birisi geri dönüp Hz. Musa’nın (as) yanına geldiğinde, Hz. Musa(as) ona, “Buyurun! Nasıl yardımcı olabilirim? Seni bana birisi mi gönderdi?
Benden bir şey mi istiyor?” gibi sohbet kapısını açacak herhangi bir şey sormuyor.

İffetin 12. inceliği: İffetli hanım da daha önce kendisinden iyilik gördüğü yabancı erkekle karşılaştığında samimi sohbete kapı açacak sözler sarf etmemeli. O hanım Hz. Musa’nın(as) yanına vardığında “Siz iyi bir insansınız. İyiliğiniz için teşekkür ederiz. Sizi eve davet edip iyiliğinizin karşılığını ödemek istiyoruz” gibi kendisinin veya kız kardeşinin duygularını hissettiren bir cümle kullanmıyor. Hz. Musa’nın(as) sorabileceği muhtemel soruların cevabını veren, kendi duygularını hiç dikkate vermeyen ve isteği kendisine değil babasına isnat eden kısa ve iffetli bir cümle söylüyor: “Hayvanlarımızı sulamanın karşılığını vermek üzere babam seni çağırıyor.”

İffetin 13. inceliği: İffetli hanımlar yolda yürürken “tam bir hayâ” veya tam bir mahcup eda içinde yürümeli.Ayet-i kerime buna “istihya üzere (utana utana, mahcup) bir yürüyüşle geldi” cümlesiyle işaret ediyor. O kadın, süslü püslü bir kıyafetle, çalımlı, sallana sallana, sağa sola bakarak, dikkatleri kendi üzerine çekerek ve gönül eğlendiren, bir tavırla yürümüyor.
Çünkü ayet-i kerimede “hayâ” kelimesi yerine “istihyâ” kelimesi geçiyor ki üç harflik bir fazlalıkla ondaki mahcupluğun ve utanma duygusunun ileri seviyede olduğunu ve yürüyüşüne bunu yansıttığını gösteriyor.

İffetin 14. inceliği: İffetli hanımlar yabancı erkeklerle konuşurken iffetli bir şekilde konuşmalı. “O iki hanımdan birisi istihya üzere (utana utana, mahcup) bir yürüyüşle geldi” ifadesinin tefsiri hakkında, İbn Kesir’ de, Hz. Ömer’den sahih bir rivayet naklediliyor. Hz. Ömer şöyle diyor: “O kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi. Elbisesiyle yüzünü örtmüştü. O, ileri geri konuşan yüzsüz bir hanım değildi.”

İffetin 15. inceliği: İffetli hanımlar evden dışarı çıkma hususunda iktisatlı davranmalı. Yani, işi güven içinde sonuçlandırabilecek kaç hanıma ihtiyaç varsa o kadar hanımla beraber çıkmalı. Ayet-i kerime buna “O iki kadından birisi… geldi” tabiriyle işaret ediyor. Çünkü babalarının talebini Hz. Musa’ya(as) haber vermek için bir hanımın çıkması yeterlidir. Koyunları sularken iki hanıma ihtiyaç duyulduğu için o görevi iki hanım beraberce yapmışlardı.

İffetin 16. inceliği: 
İffetli hanımlar, iffet konusunda prensip sahibi olmalı. Zaman zaman değil, her zaman iffetli davranmalı. Ayet-i kerime buna “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız” cümlesindeki “sulamayız” fiil kipiyle işaret ediyor, geçmişi de geleceği de içine alan bir prensibi nazara veriyor. Yani o hanımlar bu ifadeyle, “Bizim prensibimiz, âdetimiz böyle. Biz hiçbir zaman çobanlar çekilmeden hayvanlarımızı sulamayız” diyorlar.

İffetin 17 ve 18. inceliği: İffetli hanımlar belirli bir erkekten ve onun niteliklerinden bahsederken sözlerine iffeti yansıtmalı. Ayet-i kerime buna “Babacığım, onu ücretle (çoban) tut! Şüphesiz, ücretle istihdam ettiğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir kimsedir” cümlesiyle işaret ediyor. Çünkü o hanım babasına teklifini yaparken birinci olarak Hz. Musa’nın adını anmadan yapıyor, ikinci olarak onun özelliklerinden bahsederken genel ifade kullanıyor. Kendisine sorulmadan “Musa güçlü ve güvenilir bir kimsedir. Bizim için böyle böyle yaptı” demiyor. Sadece ücretle çalışan bir kimsede olması mutlaka şart olan iki özelliği dikkate veriyor: “güçlü” ve “güvenilir”.

Bu hususta İbn Kesîr’in tefsirinde şöyle bir kayıt yer alıyor: “Ömer, İbn Abbâs, Kâdî Şureyh, Ebu Mâlik, Katâde Muhammed İbn İshâk ve birçokları şöyle diyorlar: Kız, babasına “Şüphesiz, ücretle istihdam ettiğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir kimsedir.” dediğinde, babası: Bunu sana öğreten nedir? diye sormuş. Kızı da şöyle demiş: Çünkü o, on erkeğin taşıyabileceği kayayı kaldırdı. Ben onunla beraber gelirken onun önüne geçmiştim de bana: Arkamdan gel, ben yoldan sapacak olursam bir çakıl taşı at ki onunla yolu bileyim ve doğru yoldan gideyim, dedi.

İffetin 19. inceliği: Erkek erkeğe konuşma yapılırken detaylı bir şekilde konuşulabilir. Ancak iffetli erkek, yabancı hanımlarla konuşurken maksadı ifade edecek kadar kısa konuşmalı. Ayet-i kerime buna, “Musa gelip başından geçenleri onların babalarına anlattı” cümlesiyle işaret ediyor. Hz. Musa(as) ilk başta o hanımların her ikisiyle ve daha sonra onlardan biriyle konuşurken sözlerinde iktisat etmişti. Babalarının yanına geldiğinde ise başından geçenleri bir bir anlatmıştır.”

Burada örneklendirdiğimiz gibi iffet her Müslüman da örnek aldığımız peygamberler gibi olmalı ve bulunduğumuz ortam şerre ne kadar müsait olsa da iffetimizden ve hayâmızdan ödün vermemeli Hz. Yusuf gibi Allah’ın buhranını hatırlayıp sakınmalıyız.

Said Demirtaş, “İffeti Yaşayanlar” kitabından.

*

إرسال تعليق (0)
أحدث أقدم